• Nombre de visites :
  • 2095
  • 14/12/2010
  • Date :

Kur’an’ın Tedrici Nüzulunun Nedeni-1

kur’an’ın tedrici nüzulunun nedeni

Peygamberimizin döneminde ne zaman bir olay olsa veya Müslümanlar ne zaman bir sorunla karşılaşsalar yahut çeşitli sorular sorulsa bunlara karşılık cevap olarak bir takım ayetler ya da bir sure nazil olurdu. Bu münasebetler ya da gerçekleşen olaylara ıstılahta ‘Nüzul Sebebi’ veya Şan-ı Nüzul’ denilmektedir. Bir çok ayeti tam olarak anlayabilmek için onların nüzul sebebini bilmek gerekir.

Bu yüzden Kur’an, hicretten önce ve sonra olmak üzere 23 yılda çeşitli münsebetler ve ortaya çıkan olaylar neticesinde tedrici olarak nazil olmuştur. Bazen ayet ayet, bazende sureler halinde gerçekleşen bu nüzul Peygamberimizin (s.a.a) ömrünün sonuna kadar devam etmiştir. Sonra bütün ayetler bir araya getirilerek Kur’an adı altında bir kitap halinde toplandı.

Nüzulun bu şekilde olması Kur’an’ı diğer semavi kitaplardan ayıran özellik olmuştur. Zira İbrahim’in (a.s) sahifeleri ve Musa’nın (a.s) levhaları bir defada nazil oldu. Kur’an’ın tedrici nüzulu  müşriklerin eleştirisine neden olmuştu. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor. ‘Kafir olanlar dediler ki: Ona Kur'an, birden ve toplu olarak indirilseydi ya.’ Bu eleştiriye ise şu cevabı veriyor: ‘Biz, onu, gönlüne iyice yerleştirmen için böyle indirdik ve onu ayet ayet ayırdık, birbiri ardınca indirdik.’[1] Bir başka yerde şöyle buyuruyor: ‘Bir Kur'an'dır ki onu insanlara dura dura, yavaş yavaş okuman için ayet ayet, sure sure ayırdık ve onu azar azar indirdik.’[2] Allame Tabatabai (r.a) bu ayeti tefsir ederken bazı önemli noktalara işaret ederek şöyle buyuruyor: ‘Ayetin sadece anlatım biçimini göz önüne alırsak Kur’an’ın bütün maarifini içerdiğini göreceğiz. Bu maarif Allah katında lafız ve ibare şeklinde idi ve tedrici nüzulun dışında insan onları anlayamazdı. Bu alemin özelliği tedric olduğundan insanların onu anlayıp ezberleyebilmeleri için tedrici olarak nazil oldu. Buna göre söz konusu ayet-i kerime ‘Biz, düşünüp anlamanız için onu Arapça bir Kur'an yaptık. O, katımızda bulunan ana kitaptadır.Yücedir, hikmetlidir.’[3] ayetinin manasını içermekte ve onun manasını beyan etme makamındadır. Tedrici nüzul ve Kur’an’ın bölüm bölüm olmasının hikmeti ilim ve amelde Kur’an’a yakın olmak ve kavranabilmesi için insanların kabiliyetlerinin gelişmesini sağlamaktır [4]. Kur’an’ın sure sure ve ayet ayet nazil olması insanların onun  temel maarif ve itikatları, ayrıntılı ve ameli ahkamı kavrama seviyesine gelmeleri ve insan için faydalı olan şeyleri göz önünde bulundurmaları içindir. O faydalarda şunlardır: Kur’an’ın ilmiyle amelin Kur’an’a yakın olması, insan doğasının maarif ve ahkamı almakta zarar görmemesi, bir defada nazil olduğu için Yahudilerin kabul etmekten sakındığı ve bundan dolayı Allah’ın dağı başlarının üstüne getirerek kabul ettikleri Tevratın akıbetine uğramaması için maarifini tek tek anlamalarından dolayıdır.’[5]


[1] -Furkan/32

[2] -İsra/106

[3] -Zuhruf/3-4

[4] -İnsanların Yeteneklerinin Rüşdü ve Büluğa Ermesi.

[5] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsça tercümesinden), c.13, s.305-306

Kur’an-i Kerim İlmileri-8

Kur’an’ın Hakikatine Ulaşmak

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)