• Nombre de visites :
  • 10767
  • 12/4/2017
  • Date :

Nazar Gerçekten Var mıdır?

nazar gerçekten var mıdır?

 

Şüphesiz inkar edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi.

Nazar gerçek midir? Kur’an’da nazar hakkında bilgiler var mıdır?’

 Bu soruya kısaca bir cevap arayacağız.

 Nazara inanmak yeryüzündeki hemen hemen tüm kültürlerde ve tüm zamanlarda olan bir inançtır. Hatta antik Roma’da bu türde inançların olduğu bilinmektedir.

 Nazarı önlemek içinde genelde dualardan ve muskalardan istifade edilir.

 Bir kişi övüldüğünde ‘Allah nazardan korusun’, ‘Maşaallah’ gibi tabirler nazardan korunması için kullanılır.

 Evlenen çiftlere, hacca gidene, yeni ev alana nazar değmesin diye dualar okunur, kurbanlık kesilir ve bazı yerlerde üzerlik yakılır ve dumanını nazar değmesini istemedikleri kimseye tutarlar. Bu tür amellerin nazarın etkisini kaldıracağına inanmaktadırlar.

 Bir çok araçta ve mekanda üzerine ‘Maşaallah’ yazılmış ve kötü bakışın etkisini kendisine çektiğine inanılan mavi boncuklar ve ‘Nazar etme ne olur, çalış senin de olur’ gibi cümleler görmekteyiz.

 Nazar ‘kıskanç, istemeyen ve hatta aşırı seven birisinin bakışlarından oluşabilecek zarar’a denilmektedir. Bu tür zararı dokunabilecek kimselere ise ‘kötü gözlü’ ‘gözünde nazar var’ gibi tabirler kullanılmaktadır.

 Kur’an’da Nazar:

 Kur’an ayetlerinden aşağıdaki iki ayeti müfessirler nazar için delil olarak getirmişlerdir.

 Birinci ayet Yusuf suresi 67’de bulunmaktadır:

 

وَقَالَ يَا بَنِيَّ لاَ تَدْخُلُواْ مِن بَابٍ وَاحِدٍ وَادْخُلُواْ مِنْ أَبْوَابٍ مُّتَفَرِّقَةٍ وَمَا أُغْنِي عَنكُم مِّنَ اللّهِ مِن شَيْءٍ إِنِ الْحُكْمُ إِلاَّ لِلّهِ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَعَلَيْهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُتَوَكِّلُونَ

 

‘Sonra da, “Ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler” dedi.’

 Bu, Hz. Yakub’un (a.s) kendi evlatlarına buyurmuş olduğu sözdür. Daha önceki olaylara bakılarak şu anlaşılmaktadır ki Mısır Azizi Hz. Yakub’un evlatlarını yanına çağırmıştı. Hz. Yakub on bir çocuğunun yan yana durması neticesinde görenlerin onları nazar etmesinden korkmaktaydı.

Bundan dolayı onların aynı kapıdan şehre girmelerini istemedi ve farklı kapılardan girerek toplu görünmemelerini sağladı.

 Hz. Yakup (a.s) her şeyi Allah’ın kudretinde gördüğünden gereken tedbirleri alıp oğullarına söyledikten sonra özellikle vurgu yapıyor ki ‘Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler.’

 Bu her akıllı insanın yapması gereken şeydir. Yani gereken tedbirleri alıp, bütün işlerin onda bittiği Yüce Yaratan’a tevekkül etmesi ve ona güvenmesi. Bütün her şeyi yapan ve idare eden odur ve istediği şeyi değiştirmek ve olmasını sağlamak onun elindedir.

 İkinci ayet ise Kamer suresi 51 ve 52. ayetlerdir:

 

وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ

وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ

 

‘Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devireceklerdi. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir” diyorlardı. Hâlbuki o (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür.’

 Bu ayetin tefsirinde çeşitli görüşler bulunmaktadır.

 Çoğu tefsir alimi şöyle diyor: ‘Düşmanlar azim Kur’an ayetlerini senden duyduklarında o kadar öfkeleniyorlar ve düşmanlık gözüyle sana bakıyorlar ki nerdeyse bakışlarıyla seni yıkmak istemekteler.’

 Çoğu insanın inandığı şekilde gözlerde karşı tarafı hasta etme ve yıpratma gücü vardır ve o şekilde müşrikler Resulullah’a (s.a.a) zarar vermek istemişlerdi.

 Bazıları ise ayetin onların öfkeli bakışlarını bu tabirle anlattığını söylemektedirler. Kendilerine kötü bakanlar için söylenilen şu tabir gibi: 'Öyle baktı ki beni bakışlarıyla öldürdü.'

 Başka bir görüşte ise Kur’an’ın müşriklerin bir birine zıt olan görüşlerini bu tabirle açıkladığı söylenir. Onlar ayetleri duyduklarında onun mucizevi sesine o kadar kapılmaktaydılar ve şaşırmaktaydılar ve bundan dolayı Peygamberi gözleriyle yıkmak istemekteydiler. Bir taraftanda Peygambere ‘deli’ ‘divane’ nisbeti veriyorlardı. Hem divane olsun hemde mucize ayetler söylesin. Büyük bir tezat vardır. Müşrikler ne kadar bir birlerine zıt şeyler dediklerinin farkında deyiller.

 Nazar gerçekten var mıdır?

 Akli açıdan nazar etmek imkansız değildir ve çoğu bilim adamı bazı gözlerde özel güçlerin olduğunu ve alıştırmalar ile o güçleri artırmanın da mümkün olduğunu söylemektedirler.

 

Bir çok kimsenin gözüyle bazı şeyleri yapabildikleri gözlemlenmiştir. Nazarı inkar etmek mümkün değildir ve karşılığında olduğunu ispat etmek mümkündür.

 İslami kaynaklarda da bu bilgileri doğrulayan noktalar görmek mümkündür.

 Hz. Resulullah (s.a.a) buyurdu:

 ‘Göz değmesi (nazar) gerçektir ve insanı mezara, deveyi tencereye götürür.’ Bihar’ul Envar/C.63

 Devenin hastalanmasına ve sahibinin onu kesip pişirmesine işaret etmektedir.

 Bir gün ‘Esma binti Umeys’ Resulullah’ın (s.a.a) huzuruna vardı ve dedi: ‘Bazen Cafer’in çocuklarını nazar ediyorlar. Acaba bir muska (dua) yazdırıp üzerlerine taksam mı?’ Resulullah (s.a.a) buyurdu: ‘Evet yapabilirsin. Kaza ve kaderin önüne geçebilecek bir şey olsaydı o da nazar olurdu.’

 Başka bir hadiste ise Hz. Ali (a.s) buyurdu: ‘Resulullah (s.a.a) İmam Hasan ve İmam Hüseyin (a.s) için muska (dua) yazardı. Sonra Hz. Ali (a.s) şu duayı okudu:

 

اعیذکما بکلمات التامة و اسماء اللَّه الحسنی کلها عامة، من شر السامة و الهامة، و من شر کل عین لامة، و من شر حاسد اذا حسد

 ‘Sizi, ölüm, zararlı hayvanlar, kötü gözler ve kıskananlardan Allah’ın güzel isimlerine ve tam kelimelerine emanet ediyorum.’

 Ve sonra ‘Bu şekilde Hz. İbrahim’de (a.s) oğulları İsmail ve İshak (a.s) için muska yazardı’ diye buyurdu.

 Allah’ın inayet ve izniyle bu tür duaların ve vesilelerin gözlerdeki kötü eserleri engellemesinin hiçbir sakıncası yoktur. Duaların bir çok kötü şeylere engel olduğu gibi.

 İmam Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

 ‘Mümin kardeşinin ahlak ve simasından hoşlanan kimse Allah’ı ansın. Çünkü Allah’ı anarsa mümin kardeşine zararı dokunmaz.’ Bihar’ul Envar/C.60

 Rivayetlerde ‘Amentu billahi ve Sallallahu ela Muhammedin ve alihi’ zikrini söylemenin nazarın etkisini engellediği zikredilmiştir.

 Yine Nas ve Felak surelerini okumak nazardan korunmak için etkilidir. Bihar’ul Envar/C.92

 Hamd, İhlas, Nas, Felak ve Ayet’el Kursi’yi yazıp taşımak nazar değmesini engeller. Bihar’ul Envar/C.92

Üç defa ‘Maşaallah La Hevle ve La Guvvete İlla Billah’il aliyyi’l azim’ zikrini okumak nazar değmesini engellemeğe ve şahsın nazar etmesini engellemeye etkilidir. Bihar’ul Envar/C.92 

Yunus Suresi 75. ayetten 82. ayete kadarını okumak ve yazmak nazar karşısında etkilidir.

 Kırk gün peş peşe Yasin suresini okumak nazar karşısında etkilidir.

 Sadaka vermenin kendisinin de etkisi çok büyüktür.

 Şunun da söylenmesi uygun olacaktır ki nazarı kabul etmek onu engellemek için batıl inançlara baş vurmayı gerektirmez. Batıl şeylere el atmak konunun aslının sapmasına neden olacaktır. Bir çok yerde batıl inançların hakikatlere zarar verdiğini görebilmekteyiz.

 Allah’ın lütuf ve inayetinin üzerimizde olması ümidiyle…

 www.kuranneslider.com

  • Yazdır

    Arkadaşlarına gönder

    Yorumlar (0)