Abdestin sahih olmasının birkaç şartı vardır: 1) Abdestin suyu, pak olmalıdır. Ayrıca bir görüşe göre de, şer’i açıdan pak olsa bile, eti helal hayvanın bevli, pak olan murdarın eti ve yara iltihabı gibi insanın tiksindiği şeylerle de karışık olmamalıdır. Bu görüş ihtiyata uygundur. 2) Su, mutlak olmalıdır. Necis su ve muzaf su ile alınan abdest insan, suyun necis veya muzaf olduğunu bilmese yahut unutsa bile batıldır. Eğer o abdestle namaz da kılmışsa, o namazı sahih abdestle yenilemesi gerekir. |
Eğer, abdest alması için çamurlu muzaf sudan başka bir su olmaz ve namazın vakti de dar olursa teyemmüm etmeli; eğer vakit genişse, suyun durulmasını beklemeli veya bir şey vesilesiyle durultmalı ve daha sonra abdest almalıdır. Elbette çamurla karışmış su, artık ona su denilmezse muzaf olur. |
3) Abdest suyu mubah (=gasp edilmemiş) olmalıdır. Gasp edilmiş veya sahibinin razı olup olmadığı belli olmayan su ile abdest almak haram ve batıldır. Aynı şekilde abdestin suyu yüz ve ellerden gasp olan bir yere dökülür veya abdest aldığı yer gasp olursa, o yerden gayrisinde abdest alma imkânı yoksa görevi teyemmüm etmektir. Ayrı bir yerde abdest alabilmesi mümkünse gasp edilmeyen yerde abdest almalıdır. Bununla birlikte eğer, her iki taktirde de günah işleyip orada abdest alırsa, abdesti sahihtir. |
İnsanın, herkes için mi yoksa sadece o medrese-nin talebeleri için mi vakfedildiğini bilmediği bir merde-senin havuzundan abdest almasının eğer genelde halk o havuzdan abdest alıyorsa, sakıncası yoktur. |
Bir kimse, namaz kılmak istemediği bir caminin havuzunun bütün halk için mi yoksa sadece orada namaz kılanlar için mi vakfedildiğini bilmezse, o havuzdan abdest alamaz. Ancak genelde orada namaz kılmak istemeyen kimseler de o havuzdan abdest alıyorlarsa, o havuzdan ab-dest alabilir. |
Hanların, otellerin ve benzeri yerlerin havuzlarından mezkûr yerlerde kalmayan insanların abdest almaları, ancak genelde buralarda oturmayan kimselerin de abdest alması ve birinin onu engellememesi durumunda, sahih olur. |
Akıl sahiplerinin abdest almanın caiz olduğuna hükmettikleri nehirlerden abdest almanın sakıncası yoktur. Sahibinin büyük ya küçük olması veya sahibinin razı olduğunun bilinmesi gerekmez. Hatta sahibi abdest alınmasına izin vermez veya insan sahibinin razı olmadığını bilse ya da sahibi deli veya çocuk olsa bile suyu kullanmak caizdir. |
Bir suyun gasp edilmiş olduğu unutularak onunla abdest alınırsa sahihtir. Ama kendisi suyu gasp eder ve gasp edildiğini unutarak abdest alırsa abdesti sakıncalıdır. |
Abdest suyu onun malı olur ama gasp edilmiş kapta olursa, ondan başka da suyu olmazsa; bu surette şer’i şekilde başka bir kaba boşaltması mümkünse, bu işlemi yaparak abdest almalıdır. Mümkün değilse teyemmüm etmelidir. Başka bir suyu olursa onunla abdest almalıdır. Her iki surette de muhalefet ederek gasp edilmiş kapta abdest alırsa abdesti sahihtir. |
Bir tuğlası veya bir taşı gasp olan bir havuzdan su almak, örfün nazarında o tuğla ve taşta tasarruf etmek sayılmazsa, onda abdest almanın sakıncası yoktur. Tasarruf etmek sayıldığı taktirde de, ondan su almak haramdır ama abdesti sahihtir. |